Köpek parvovirus enfeksiyonu dünya çapında evcil köpeklerde oldukça yaygın bir şekilde görülür. Hayvan barınakları, pet shoplar ve üretim merkezleri gibi toplu köpeklerin yaşadığı yerlerde görülme sıklığı daha yüksektir. Köpek parvovirusu her yaştaki köpekleri etkileyebilir. Şiddetli enfeksiyon en çok 6 hafta ile 4 ay arasındaki yavrularda görülür. Melez ırklar; Rottweiler, Doberman Pinchers, İngiliz Springer Spaniels ve Alman Çoban gibi saf ırklara kıyasla daha az hassastır. Köpek parvovirus sadece köpekleri etkiler ve insanlara veya diğer türlere bulaşmaz. Çoğu yavru tıbbi tedavi olmadan hayatta kalamaz. Köpek parvovirus enfeksiyonu, özellikle 3 aylıktan küçük olan genç yavrularda daha şiddetlidir.
Bulaşma
Köpek parvovirusu virüs ile enfekte dışkı veya kontamine yüzeylerle (örn. toprak, ayakkabı, köpek oyuncakları vb.) oral temas yoluyla yayılır. Köpek parvovirus enfeksiyonunun kaynağı enfekte köpeklerin dışkısıdır. Köpeklerin gruplar halinde yaşadıkları petshop, üretim merkezleri, barınaklar gibi yerlerde bulunma ihtimali oldukça yüksektir. Bir ev veya bahçe ile sınırlı olan ve diğer köpeklerle temas etmeyen köpeklerin köpek parvovirus enfeksiyonuna maruz kalma şansı daha azdır. Enfekte köpeklerin tüyleri veya ayakları ile ayrıca kafesler veya ayakkabılar gibi kontamine nesnelerle kolayca bulaşır. Köpek parvovirusu oldukça dayanıklıdır ve koşullar uygunsa dışkı ile kirlenmiş zeminde 5 ay veya daha fazla kalabilir.
Patogenez
Köpek yavrusu kendini temizlerken veya yerden yemek yerken virüs vücuda ağız yoluyla girer. Köpek yavrusu klinik belirtiler göstermeden önce 3-7 günlük bir kuluçka dönemi vardır. Vücuda girdikten sonra, lenf düğümlerinde hızlıca çoğalır. Birkaç gün sonra, kan dolaşımına önemli miktarda virüs serbest bırakılır. Sonraki 3-4 gün içinde virüsler, kemik iliği ve bağırsak hücreleri gibi hızla bölünen hücreleri içeren organlara gider. Kemik iliği içerisindeki virüs, bağışıklık sistemindeki genç hücrelerin tahribatına neden olur ve bağışıklık sistemini oldukça düşürür. Virüs ayrıca mide-bağırsak sisteminde yıkıcı etkilere neden olur. Köpek parvoviral enfeksiyonları, kemik iliği enfeksiyonu nedeniyle beyaz kan hücresi sayısında bir düşüş ile karakterizedir.
En ağır hasarın meydana geldiği sistem gastrointertinal kanaldır. Sağlıklı bir bağırsakta ‘villus’ adı verilen küçük parmak benzeri çıkıntılar bulunur. Bu villuslar, sıvı ve besin maddelerinin emilimi için mevcut yüzey alanını arttırırlar. Villuslar nispeten kısa ömürlüdür ve yerini yeni hücreler alır, bu yeni hücreleri de villusların dibinde bulunan kriptler sağlar. Parvoviruslar bu kriptlere saldırırlar. Kriptlerden yeni hücreler üretilmeden villus körleşir ve besinler emilemez. Sindirim kanal bakterilerini kan akımından ayıran bariyer bozulur. İshal, kanlı hale gelir ve bakteriler vücuda girerek yaygın enfeksiyona neden olabilir. Virus kusma ve ishal sonucu aşırı sıvı kaybına ve dehidrasyona neden olur.
Klinik Belirtiler
Köpek parvovirus enfeksiyonu sütten kesilme zamanı ile 6 aylık bebekler arasında en tehlikeli enfeksiyon olarak kabul edilmektedir. Yetişkin köpekler de nispeten nadir olmasına rağmen virüsü kapabilir.
İshal her yaştan köpeklerde görülür, ancak yavrularda ciddi oranlarda görülür. Erken belirtiler halsizlik, iştahsızlık, kusma, yüksek ateş ve şiddetli ishaldir. Hastalığın ilk aşamasında vücut sıcaklığında hafif bir artış olur, ancak kusma ve ishalin ilerlemesi ile yüksek olan vücut sıcaklığı yavaş yavaş normalin altına iner. Dışkı sulu, sarı renkte olabilir veya ciddi vakalarda açık kanla renklenebilir. Hızlı dehidrasyon ciddi bir tehlikedir. Hastalığın seyri, virüsün enfeksiyöz dozuna bağlı olarak da oldukça değişkendir ve klinik belirtiler genellikle enfeksiyondan 3-5 gün sonra gelişir ve tipik olarak 5-7 gün devam eder.
Köpek parvovirusun ikinci formu, 3 aylıktan küçük yavruları etkileyebilen kardiyak sendrom veya miyokardittir. Bu formda ishal yoktur çünkü virus olgunlaşmakta olan kalp hücrelerine yerleşmiştir.
Bağışıklık
Bir köpek yavrusunun, köpek parvovirüs enfeksiyonuna karşı korunmasında en büyük sorun ironik bir şekilde gelişen doğal koruma mekanizmasından kaynaklanmaktadır. Yavrular bağışıklıklarını yaşamlarının ilk gününde annelerinin ilk sütünden, kolostrumdan alırlar. En yüksek enfeksiyon oranı 6 haftalıktan büyük yavrularda bildirilmiştir. Köpekler diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi, bağışık annelerinden gelen, yaşamın ilk haftası için kolostrum yoluyla edinilen anne antikorları tarafından korunur. Maternal antikorlar yaşamın ilk 2-3 günü boyunca edinilir ve daha sonra azalır, ortalama yarılanma ömrü yaklaşık 9-10 gündür. Bu süre anneden alınan antikor titresine göre değişmektedir. Maternal antikorların koruma sağlamak için artık yeterli miktarda bulunmadığı kritik bir dönem vardır. Bu dönemde aşılama ile bağışıklık sağlanır.